UNESCO Dünya Mirası Listesi

 

UNESCO Dünya Mirası Listesi

 

 

UNESCO Dünya Mirası Listesi

UNESCO Dünya Mirası Sözleşmesi'nin 50. yıldönümünü kutladığımız bu yıl, UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan ve Türkiye'de bulunan alanlardan bahsedeceğiz.

 

Yazımıza öncelikle UNESCO nedir, UNESCO ne zaman kuruldu, UNESCO Dünya Mirası Listesi nedir ve UNESCO Dünya Mirası Listesi'ne alınma kriterleri nelerdir sorularına cevap vererek başlıyoruz.

 

UNESCO Nedir?

 

UNESCO, Birleşmiş Milletler'in eğitim, bilim, kültür ve iletişim konularında faaliyet gösteren bir kuruluşudur. Tam adı "Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü" olan UNESCO, 1945 yılında kurulmuştur ve merkezi Paris'te bulunmaktadır.

UNESCO, dünya genelinde eğitim, bilim, kültür ve iletişim konularında çalışmalar yapar. Bu çalışmalar arasında, kültürel mirasın korunması, dil çeşitliliğinin desteklenmesi, bilimsel araştırmaların teşvik edilmesi, eğitim sistemlerinin geliştirilmesi ve öğretmenlerin eğitimi gibi faaliyetler yer alır.

UNESCO, ayrıca Dünya Mirası Listesi gibi uluslararası öneme sahip programlar yürütmektedir. Bu programlar, dünya genelindeki kültürel ve doğal mirasın korunması, tanıtılması ve sürdürülebilirliğinin sağlanması amacını taşır.

 

 

UNESCO Ne Zaman Kuruldu?

 

UNESCO, 16 Kasım 1945 tarihinde kurulmuştur. Bu tarih, Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü'nün (United Nations Educational, Scientific and Cultural Organization) kuruluş tarihini işaret eder. Kuruluş amacı, eğitim, bilim, kültür ve iletişim alanlarında işbirliği yapmak ve bu alanlarda gelişmeleri teşvik etmekti. UNESCO'nun merkezi Paris'tedir ve dünya genelinde birçok ülkede ofisleri bulunmaktadır.

 

 

UNESCO Dünya Mirası Listesi Nedir?

 

UNESCO Dünya Mirası, dünya genelindeki kültürel ve doğal mirasın korunması, tanıtılması ve sürdürülebilirliğinin sağlanması amacıyla oluşturulan bir programdır. Bu program, dünya üzerindeki kültürel ve doğal mirasın önemini vurgulamakta ve korunması için uluslararası bir dayanışma ve işbirliği platformu oluşturmaktadır.

 

UNESCO Dünya Mirası Listesi'ne dahil edilen yerler, dünya genelindeki en önemli kültürel ve doğal miras alanlarıdır. Bu yerler, özellikle kültürel mirasın korunması açısından önemlidir ve bölgesel, ulusal ve küresel düzeyde koruma, korunma, tanıtım ve sürdürülebilirliğin sağlanması için çaba gösterilir.

 

Maddi ve manevi olarak, UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan eserler, kültürel ve doğal mirasın önemini vurgularlar ve insanlığın ortak mirası olarak kabul edilirler. Bu yerlerin korunması, gelecek nesillerin bu mirasa erişimini sağlar ve kültürel çeşitlilik ve doğal kaynakların sürdürülebilirliği açısından önemlidir.

 

UNESCO Dünya Mirası Listesi'ne dahil olan yerler, aynı zamanda turizm açısından da önemlidir. Bu yerler, turistler için önemli bir cazibe merkezi haline gelir ve turizm faaliyetleri, koruma ve sürdürülebilirliği sağlamak için yönetilir. Bu nedenle, UNESCO Dünya Mirası Listesi'ne dahil edilen yerler, turizm açısından da önemli bir potansiyele sahiptir.

 

 

 

UNESCO Dünya Mirası Listesi'ne Alınma Kriterleri Nelerdir?

 

UNESCO Dünya Mirası Listesi'ne alınma kriterleri, doğal veya kültürel mirasın korunması ve sürdürülebilirliği için belirlenmiştir. Bu kriterler, şu şekildedir:

 

Benzersizlik: Mirasın dünya ölçeğinde benzersiz olması veya en azından dünya genelinde önemli bir örnek teşkil etmesi.

 

Önem: Mirasın insanlık tarihi, kültürü, bilim, doğal olaylar veya insan faaliyetleri açısından önemli bir yeri olması.

 

Korunabilirlik: Mirasın korunması için gerekli tarihi, kültürel, bilimsel veya teknik kaynakların ve yöntemlerin mevcut olması.

 

Temsilcilik: Mirasın, insanlığın ortak mirası olduğunu temsil eden özelliklere sahip olması.

 

Bağlantı: Mirasın, kültürel veya doğal açıdan diğer yerlerle bağlantılı olması ve bu bağlantıların anlaşılmasına katkıda bulunması.

Bu kriterler, UNESCO Dünya Mirası Listesi'ne alınacak olan yerlerin belirlenmesinde kullanılır. Bir yer, bu kriterleri karşılıyorsa, UNESCO tarafından dünya mirası olarak ilan edilebilir. Listeye alınan yerler, dünya genelinde önemli bir kültürel ve doğal miras olarak kabul edilir ve korunmaları, sürdürülebilirliği ve tanıtılmaları için çeşitli önlemler alınır.

 

Türkiye’de UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne Giren Yerler

 

2023 yılı itibariyle Dünya genelinde UNESCO Dünya Miras Listesi'ne kayıtlı 1157 varlık bulunmakta olup Türkiye'de şu anda 19 adet yer UNESCO Dünya Mirası Listesi'ne girmiştir.

 

UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan yerleri kapsayan tur programlarımızı keşfetmek için tıklayın!

 

 

Türkiye’de UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne giren yerler ve özellikleri:

 

İstanbul Unesco

İstanbul [1985]

 

Günübirlik İstanbul kültür turları ile gezip keşfettiğimiz İstanbul, UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan nadir şehirlerden biridir ve ziyaretçilerine tarihi, kültürel ve mimari açıdan birçok keşif imkânı sunar.

 

Şehrin en ikonik simgesi olan Ayasofya, Bizans İmparatorluğu döneminde kilise olarak inşa edilmiş ve daha sonra Osmanlı İmparatorluğu döneminde camiye dönüştürülmüştür. 1934 yılında yayımlanan Bakanlar Kurulu Kararnamesi ile müzeye dönüştürülmüş, kazı ve tadilat çalışmaları başlatılmış ve 1935'ten 2020'ye kadar müze olarak hizmet vermiştir. 2020 yılında ise müze statüsü iptal edilerek cami statüsü verilmiştir. Muhteşem mozaikleri, freskleri ve tarihi atmosferi ile ziyaretçilerini büyülemektedir.

 

Topkapı Sarayı, Osmanlı İmparatorluğu'nun en önemli simgelerinden biridir ve sultanların resmi ikametgahı olarak hizmet vermiştir. Sarayın içinde, muhteşem bahçeleri, padişahların hazine odaları, silah koleksiyonları ve güzel sanatlar koleksiyonları gibi birçok turistik yer bulunmaktadır.

 

Boğaziçi'nin muhteşem manzaraları, şehrin tarihi yarımadalarının atmosferi ve zengin yemek kültürü, İstanbul'un diğer cazibe merkezlerinden sadece birkaçıdır. Şehirde ayrıca Süleymaniye Camii, Kapalı Çarşı, Yerebatan Sarnıcı ve Galata Kulesi gibi turistik yerler de bulunmaktadır.

 

İstanbul'un zengin tarihi ve kültürel mirası, şehrin eski ve yeni arasındaki benzersiz bir karışımıdır ve ziyaretçilere unutulmaz bir gezi deneyimi sunar.

Divriği Ulu Camii ve Darüşşifası (Sivas) [1985]

Divriği Ulu Camii ve Darüşşifası (Sivas) [1985]

 

Divriği Ulu Camii ve Darüşşifası, UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan tarihi bir yapıdır. 13. yüzyıl Selçuklu mimarisi örneklerinden biri olan bu yapı, Divriği ilçesinde yer almakta olup Turistik Doğu Ekspresi ile Kars Ankara turlarımızda ziyaret edilmektredir.

 

Caminin en önemli özelliklerinden biri, dönemin sağlık merkezi olarak da kullanılan Darüşşifa bölümüdür. Bu bölümde, o dönemde kullanılan tıbbi aletler sergilenmekte ve sağlık hizmetlerinin nasıl verildiği hakkında bilgi verilmektedir.

 

Caminin mimari yapısı oldukça etkileyicidir. İki kapı ve iki minaresi olan cami, özellikle taş işçiliğiyle dikkat çekmektedir. Yapının iç kısmında ise çeşitli süslemeler ve işlemeler yer almaktadır.

 

Divriği Ulu Camii ve Darüşşifası, Türkiye'nin en önemli tarihi yapılarından biridir. Tarihi ve kültürel değerleri ile ziyaretçilerine unutulmaz bir gezi deneyimi sunmaktadır.

Hattuşa (Boğazköy) - Hitit Başkenti (Çorum) [1986]

Hattuşa (Boğazköy) - Hitit Başkenti (Çorum) [1986]

 

Hattuşa, Boğazköy adıyla da bilinen ve Türkiye'nin Çorum ilinde bulunan antik bir şehirdir. MÖ 17. yüzyılda Hititler tarafından kurulmuş olan Hattuşa, Hitit İmparatorluğu'nun başkenti olarak hizmet vermiştir.

 

Bugün, Hattuşa ören yerinde Hitit medeniyetinin izleri hala görülebilir. Şehirde bulunan Hitit tapınakları, sarayları, anıtları, surları ve diğer yapılar, Hitit kültürü ve mimarisinin zenginliğini yansıtmaktadır.

 

Hattuşa, 1986 yılında UNESCO Dünya Mirası Listesi'ne dahil edilmiştir. Bu nedenle, tarih ve kültür meraklıları için görülmeye değer bir yerdir. Antik şehirde yapılacak gezi, ziyaretçilere Hititler hakkında daha fazla bilgi edinme ve tarihi atmosferi deneyimleme fırsatı sunar.

 

Hattuşa ören yerindeki en önemli yerler arasında, Büyük Tapınak, Aslanlı Kapı, Yeraltı Tünelleri ve Hükümdar Sarayı yer almaktadır. Ayrıca, Hititlerin kullandığı hiyeroglif yazısını okumak için Yazılıkaya da görülmeye değer bir yerdir.

 

Hattuşa'yı ziyaret etmek için en uygun zaman Nisan ve Ekim ayları arasındadır, çünkü bu dönemde hava daha ılık ve yağış azdır. Ziyaretçiler, ören yerinde rehberli turlarla gezinti yapabilir veya kendi başlarına keşif yapabilirler.

 

Hattuşa, Türkiye'nin tarihi ve kültürel miraslarından biridir ve her yıl binlerce turist tarafından ziyaret edilmektedir. Hititlerin başkenti olan bu antik şehir, tarihin izlerini sürmek isteyen herkes için mutlaka görülmeye değer bir yerdir.

Nemrut Dağı (Adıyaman - Kahta) [1987]

Nemrut Dağı (Adıyaman - Kahta) [1987]

 

Nemrut Dağı, Türkiye'nin güneydoğusunda yer alan Adıyaman ilinde bulunan 2,150 metre yüksekliğindeki bir dağdır. Dağın etekleri, Harran Ovası, Cendere Köprüsü ve Atatürk Barajı gibi diğer turistik yerlere de yakın bir konumdadır.

 

Nemrut Dağı, özellikle Antik Kommagene Krallığı döneminde yapılan tapınak kompleksi ve devasa heykelleriyle ünlüdür. Dağın zirvesinde, I. Antiochus tarafından MÖ 1. yüzyılda inşa edilen tapınak kompleksi yer alır. Kompleksin merkezinde, 8-10 metre boyunda heykeller bulunmaktadır. Heykeller, Pers ve Helenistik sanatının etkisi altında yapılmış olup, tanrı, kral ve melek tasvirlerini içermektedir.

 

Nemrut Dağı'nın UNESCO Dünya Mirası Listesi'ne girmesinin nedeni, bu antik tapınak kompleksi ve heykellerinin tarihi ve kültürel önemidir. Nemrut Dağı, bölgedeki önemli bir kült merkezi olarak hizmet vermiştir ve Kommagene Krallığı'nın gücünü ve zenginliğini yansıtmaktadır.

 

Nemrut Dağı'na çıkış, zorlu bir tırmanış gerektirse de, manzaraları muhteşemdir. Dağın zirvesinde, gün doğumu ve batımı sırasında güneş ışınlarının aydınlattığı heykeller, büyüleyici bir manzara oluşturur.

 

Nemrut Dağı, Türkiye'deki en önemli turistik yerlerden biridir ve tarihi ve kültürel açıdan zengin bir deneyim sunar. Bu antik yapıları ve güzel manzaraları keşfetmek için bölgeyi ziyaret etmek, unutulmaz bir deneyim olacaktır.

Xanthos-Letoon (Antalya - Muğla) [1988]

Xanthos-Letoon (Antalya - Muğla) [1988]

 

Likya Yolu trekking turlarımızda keşfettiğimiz Xanthos-Letoon, UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan antik bir kent kompleksidir ve Türkiye'nin güneybatısındaki Muğla ilinin yakınlarında bulunmaktadır. Bu antik kent kompleksi, Likya Bölgesi'nin en önemli merkezlerinden biri olarak kabul edilmektedir.

 

Xanthos, eski çağlardaki adı Arñna olan bir kentti ve Letoon, yaklaşık 10 km uzaklıkta bulunan bir dini merkezdi. Bu iki antik kent, Likya Bölgesi'nde önemli bir yer tutmaktaydı. Xanthos, Likya dilinin en önemli kalıntılarından biri olan bir yazıt içermekteydi ve Letoon ise Likya Tanrıları'na adanmış bir kutsal alandı.

 

Bugün Xanthos-Letoon, ziyaretçilerin tarihi bir yolculuğa çıkabilecekleri etkileyici bir yerdir. Antik kalıntılar arasında tiyatro, agora, hamam, su kanalları ve mezarlar bulunmaktadır. Ayrıca, Letoon'daki kutsal alan, ziyaretçilerin keşfedebileceği birçok tapınak, tiyatro ve diğer yapılarla doludur.

 

Xanthos-Letoon'un tarihi dokusunu korumak için yapılan restorasyon çalışmaları sayesinde, antik kent kompleksi günümüzde hala çok iyi durumda ve ziyaretçilerin kolayca gezebileceği bir yerdir. Eğer tarih ve antik mimariye ilgi duyuyorsanız, Xanthos-Letoon'u ziyaret etmek kesinlikle listenizde olmalıdır.

Safranbolu Şehri (Karabük) [1994]

Safranbolu Şehri (Karabük) [1994]

 

Safranbolu, Türkiye'nin Karadeniz Bölgesi'nde bulunan tarihi bir kasabadır. UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan bu şehir, Osmanlı döneminden kalma birçok tarihi ev ve yapıya sahiptir.

 

Safranbolu'nun tarihi dokusu, Osmanlı İmparatorluğu'nun zengin ticaret merkezlerinden biri olduğunu göstermektedir. Şehir, çoğunlukla ahşap evleri, dar sokakları, tarihi camileri, çeşmeleri ve tarihi hanları ile ünlüdür.

 

Safranbolu'nun en önemli turistik yerlerinden biri, şehrin tam ortasında bulunan Çarşı bölgesidir. Çarşı, Osmanlı döneminde inşa edilmiş olan tarihi evler, camiler, hanlar, çeşmeler ve dükkanlarla doludur. Şehrin diğer turistik yerleri arasında Safranbolu Müzesi, Kristal Teras, Safranbolu Köprüsü ve Kaymakamlar Müzesi bulunmaktadır.

 

Safranbolu ayrıca, Türkiye'nin en lezzetli yemeklerine ev sahipliği yapmaktadır. Şehirde ünlü Safranbolu lokumunun yanı sıra, kiremitte pişirilmiş et yemeği, Kuyu Kebabı, Mıhlama, Kurabiye ve Baklava gibi birçok lezzetli yemekler bulunmaktadır.

 

Safranbolu, tarihi dokusu, doğal güzellikleri ve zengin kültürel mirası ile Türkiye'nin en önemli turistik destinasyonlarından biridir. Bu güzel şehri keşfetmek için birkaç gün ayırmak kesinlikle gereklidir.

Troya Antik Kenti (Çanakkale) [1998]

Troya Antik Kenti (Çanakkale) [1998]

 

Troya Antik Kenti, UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan önemli bir tarihi mekandır. Efsanelere ve mitolojilere konu olan bu antik kent, İzmir'in Çanakkale ilçesinde yer almaktadır.

 

Troya, ünlü Homeros'un İlyada destanında anlatılan Truva Savaşı'nın gerçekleştiği yerdir. Antik kent, surlarının içindeki kalıntıları, tapınakları ve tiyatrosuyla ziyaretçileri büyülemektedir. Antik kentin surlarının ardında, tarihin tozlu sayfalarında kaybolmuş birçok öyküyü keşfedebilirsiniz.

 

Troya Antik Kenti, 19. yüzyılda Heinrich Schliemann tarafından kazılmaya başlanmıştır. Bugün, ziyaretçilerin antik kenti gezmeleri ve tarihin izlerini takip etmeleri için açıktır. Antik kentin kalıntıları arasında yürüyüş yapmak, tarihin derinliklerine yolculuk yapmanızı sağlar.

 

Antik kentte ayrıca Troya Müzesi de bulunmaktadır. Müzede, antik kentte bulunan eserler ve Troya Savaşı'yla ilgili önemli bilgiler sergilenmektedir. Bu müze, ziyaretçilerin antik kent hakkında daha fazla bilgi edinmelerini sağlar.

 

Troya Antik Kenti, tarihin önemli bir parçasıdır. Ziyaretçiler burada efsanelere konu olan Truva Savaşı'nın gerçekleştiği yere ayak basmanın heyecanını yaşarlar. Antik kent, tarihe ilgi duyan herkes için ziyaret edilmesi gereken bir yerdir.

Edirne Selimiye Camii ve Külliyesi (Edirne) [2011]

Edirne Selimiye Camii ve Külliyesi (Edirne) [2011]

 

Edirne Selimiye Camii ve Külliyesi, UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan tarihi ve mimari açıdan önemli bir yapıdır. Osmanlı İmparatorluğu'nun büyük mimarlarından Mimar Sinan tarafından 1569-1575 yılları arasında inşa edilen camii, Osmanlı mimarisinin en önemli örneklerinden biridir.

 

Selimiye Camii'nin mimari tasarımı oldukça ilginçtir. Camii, kubbe ve yarım kubbelerle örtülüdür ve büyük merkezi kubbesi 43 metre çapıyla İstanbul'daki Ayasofya Camii'nden sonra ikinci büyük kubbedir. Ayrıca, caminin minareleri de oldukça etkileyicidir ve diğer Osmanlı camilerindeki minarelerden farklıdır. Camii ve külliyesinin inşası için kullanılan malzemelerin seçimi de oldukça özenli bir şekilde yapılmıştır.

 

Edirne Selimiye Camii'nin içi de mimari tasarımı kadar etkileyicidir. Caminin içi, 28 adet sütunla bölünmüştür ve her bir sütun farklı bir motif ile süslenmiştir. Caminin mihrabı ve minberi de oldukça dikkat çekicidir ve oldukça ayrıntılı bir işçilikle süslenmiştir.

 

Edirne Selimiye Camii ve Külliyesi, İstanbul dışında Osmanlı İmparatorluğu'nun en büyük camilerinden biri olarak bilinmektedir. Mimari tasarımı, tarihi ve kültürel önemi ile ziyaretçilerin ilgisini çekmektedir. Eğer Edirne'ye yolunuz düşerse, Selimiye Camii ve Külliyesi'ni mutlaka ziyaret etmenizi öneririm.

Çatalhöyük Neolitik Kenti (Konya) [2012]

Çatalhöyük Neolitik Kenti (Konya) [2012]

 

Çatalhöyük, Türkiye'nin Konya ilinde bulunan bir Neolitik kenttir ve UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer almaktadır. İnsanlık tarihi için önemli bir yere sahip olan bu yerleşim yeri, yaklaşık 9.000 yıl önce yaşamış olan insanların yaşantılarını ve kültürlerini yansıtmaktadır.

 

Çatalhöyük, "Çatal" ve "Höyük" kelimelerinin birleşmesiyle oluşan bir kelime olup, Türkçe'de "Çatallı Tepeler" anlamına gelmektedir. İlk olarak 1958 yılında İngiliz arkeolog James Mellaart tarafından keşfedilen Çatalhöyük, yaklaşık 32 hektarlık bir alana yayılmıştır.

 

Çatalhöyük'ün en dikkat çekici özelliklerinden biri, evlerin birbirine bitişik şekilde inşa edilmiş olmasıdır. Bu evlerin çatıları, bir evin üzerine diğerinin inşa edilmesiyle oluşmuştur. Ayrıca evlerin iç kısımlarında, resimler ve süslemeler gibi sanatsal eserler de bulunmaktadır.

 

Bölgedeki kazı çalışmaları, insanların günlük yaşamlarına dair birçok ipucu sunmaktadır. Örneğin, evlerdeki yemek artıkları, hayvan kemikleri ve insan kalıntıları, bu insanların beslenme ve yaşam tarzları hakkında önemli bilgiler vermektedir.

 

Çatalhöyük'ü ziyaret edenler, bu antik kentin etkileyici tarihini keşfedebilir ve insanlık tarihinin erken dönemlerine dair önemli bir bilgi birikimine sahip olabilirler. Ayrıca, bölgedeki müzelerde bulunan eserler de, ziyaretçilerin tarihin derinliklerinde yolculuk yapmalarına yardımcı olacaktır. 

Bergama Çok Katmanlı Kültürel Peyzaj Alanı (İzmir) [2014]

Bergama Çok Katmanlı Kültürel Peyzaj Alanı (İzmir) [2014]

 

Bergama Çok Katmanlı Kültürel Peyzaj Alanı, Türkiye'nin batısındaki İzmir iline yakın bir konumda yer almaktadır. UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan bu alan, birçok farklı kültürün izlerini taşıyan zengin bir tarihi mirasa sahiptir.

 

Bergama, antik çağda önemli bir yerleşim yeri ve kültür merkeziydi. Bu nedenle, alan, antik dönemlerden günümüze kadar birçok medeniyetin izlerini taşımaktadır. Roma, Helenistik, Bizans ve Osmanlı dönemlerine ait kalıntılar bu bölgede görülebilir.

 

Alanın en ünlü yapılarından biri, antik dönemde Akropol olarak kullanılan ve günümüzde hala ayakta duran tarihi Pergamon Kalesi'dir. Ayrıca, Bergama'nın ünlü tıp okulu ve hastanesi olan Asklepion, antik Roma tiyatrosu, Osmanlı camileri ve Bizans kiliseleri de alanın diğer önemli yapılarıdır.

 

Bergama Çok Katmanlı Kültürel Peyzaj Alanı aynı zamanda doğal güzellikleri ile de ünlüdür. Alanın etrafında yeşil tepeler ve zeytinlikler yer alır. Ayrıca, alanın yakınındaki Bakırçay Nehri, burada birçok aktivite yapmak isteyen ziyaretçiler için mükemmel bir yerdir.

 

Bergama Çok Katmanlı Kültürel Peyzaj Alanı, tarihi ve doğal güzellikleri bir arada sunan benzersiz bir yerdir. Bu bölgeyi ziyaret etmek, ziyaretçilere tarihi ve kültürel mirasımızı daha yakından tanıma fırsatı sunar.

Bursa ve Cumalıkızık: Osmanlı İmparatorluğunun Doğuşu (Bursa) [2014]

Bursa ve Cumalıkızık: Osmanlı İmparatorluğunun Doğuşu (Bursa) [2014]

 

Bursa, Türkiye'nin Marmara bölgesinde yer alan tarihi ve kültürel zenginlikleriyle ünlü bir şehirdir. UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan Bursa ve Cumalıkızık, ziyaretçilerine hem doğal güzellikleri hem de tarihi mirasları keşfetme fırsatı sunuyor.

 

Bursa'nın tarihi, Osmanlı İmparatorluğu'nun kuruluş yıllarına kadar uzanıyor. Şehirdeki en önemli tarihi yapılar arasında, Osmanlı döneminde yapılmış Yeşil Camii ve Türbesi, Ulu Camii, Osman Gazi ve Orhan Gazi Türbeleri, Osmanlı İmparatorluğu'nun ilk başkenti olan Bursa Kalesi ve daha birçok tarihi yapı yer alıyor.

 

Ayrıca Bursa, doğal güzellikleriyle de ünlü bir şehir. Uludağ Milli Parkı, şehre hakim olan Uludağ Dağı ve şelaleleri, şehir merkezindeki güzel parklar ve bahçeler ziyaretçilerin keyifle zaman geçirebilecekleri doğal alanlar arasında yer alıyor.

 

Cumalıkızık ise, Bursa'nın yaklaşık 15 kilometre kadar kuzeyinde yer alan bir köy. Osmanlı döneminden kalma tarihi evleri ve sokaklarıyla ünlü olan Cumalıkızık, Osmanlı İmparatorluğu'nun kuruluş yıllarından bu yana neredeyse hiç değişmeden kalmış bir köydür. Köyde gezinti yaparken, tarihi evleri ve sokakları keşfedebilir, geleneksel Türk evleri mimarisini yakından inceleyebilirsiniz. Ayrıca köyde yer alan geleneksel Türk evi müzesi, ziyaretçilere köy hayatının tarihi hakkında bilgi verirken, Türk mutfağına özgü lezzetleri tatma fırsatı sunuyor.

 

Bursa ve Cumalıkızık, tarihi ve kültürel mirasları, doğal güzellikleri ve geleneksel Türk yaşamının keşfedilebileceği keyifli bir gezi için ideal bir yerdir.

Diyarbakır Kalesi ve Hevsel Bahçeleri  [2015]

Diyarbakır Kalesi ve Hevsel Bahçeleri [2015]

 

Diyarbakır Kalesi ve Hevsel Bahçeleri, iki temel unsurdan oluşan bir Kültürel Peyzajdır. Bölgedeki medeniyetler, kültürler ve ihtiyaçların etkisiyle şekillenen Diyarbakır Kalesi, Surları ve Burçları, orijinal ve özgün kültürel varlıklar olarak hala varlığını sürdürmektedir ve 7 bin yıllık tarihi ile Dünya tarihi için önemli bir evrensel miras niteliği taşımaktadır.

 

Hevsel Bahçeleri, bahçe kültürünün önemli olduğu bir bölgede yer alan tarihi boyunca halkın kullanımına açık bir bahçe olarak özgün bir değer yaratmıştır. 8 bin yıldan fazla bir süredir bahçe olarak varlığını sürdürmesiyle, tarımsal değerinin yanı sıra kültürel ve tarihi olarak da özgün bir konuma sahiptir. Bölgede 30'dan fazla uygarlığın izleri görülebilir.

 

Diyarbakır Kalesi ve Hevsel Bahçeleri'nin yaşamsal işbirliği ve Hevsel Bahçeleri'nin oluşturduğu peyzaj, kentin ve aday varlığının binlerce yıldır kesintisiz yaşam sürdürmesinde en önemli faktördür.

Efes (İzmir) [2015]

Efes (İzmir) [2015]

 

Ege turlarımızda gezdiğimiz Efes, Türkiye'nin batısındaki İzmir ilinde yer alan antik bir şehirdir. UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan bu önemli arkeolojik alan, Antik Çağ'da önemli bir liman şehri olan Efes'in kalıntılarını barındırmaktadır.

 

Efes, MÖ 6000 yılına kadar uzanan bir tarihe sahiptir ve Antik Roma Dönemi'nde en önemli şehirlerden biri haline gelmiştir. Şehir, Artemis Tapınağı, Celsus Kütüphanesi, Büyük Tiyatro ve Hadrian Tapınağı gibi pek çok tarihi yapıya ev sahipliği yapmaktadır.

 

Antik Efes kenti, günümüzde hala ayakta kalan en büyük Roma şehirlerinden biridir ve ziyaretçilerin hayranlıkla izleyebileceği birçok yapı ve kalıntıya ev sahipliği yapar. Bu kalıntılar arasında Agora, Antik Liman, İskenderiye Troas Tapınağı ve St. John Bazilikası gibi tarihi yapılar yer almaktadır.

 

Efes ayrıca, Hristiyanlık tarihi açısından da büyük bir öneme sahiptir. Aziz Paul, Efes'te İncil'de bahsedilen Efesliler'e mektup yazmıştır. Ayrıca, Hz. Meryem'in son yıllarını geçirdiği ve öldüğü söylenen Meryem Ana Evi de burada yer almaktadır.

 

Efes'i ziyaret etmek, tarih ve kültür meraklıları için gerçek bir ziyafettir. Bu antik şehirde dolaşırken, antik zamanların büyüsüne kapılacak ve tarihle dolu bir yolculuk yapacaksınız.

Ani Arkeolojik Alanı (Kars) [2016]

Ani Arkeolojik Alanı (Kars) [2016]

 

Kars Turlarımızda gezdiğimiz Ani Arkeolojik Alanı, Türkiye'nin Kars ilinde Merkez İlçesi sınırları içinde yer alan ve Türkiye ve Ermenistan sınırında bulunan bir yerleşim yeridir. UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan bu önemli alan, Erken Demir Çağından 16. yüzyıla kadar sürekli olarak yerleşim görmüş ve Orta Çağ'ın şehircilik, mimarlık ve sanat açısından zenginlik ve çeşitliliğini yansıtan çok kültürlü bir İpek Yolu yerleşimidir.

 

İçkale'de başlayan yerleşim, bölgedeki ilk açık kent modeli olarak kabul edilir ve ticaret akslarının yoğunlaştığı bir noktada yer alması, sonraki yıllarda çok kültürlü bir ticari merkez olarak gelişmesine yol açmıştır. Bu da kenti Ermeni, Gürcü, Bizans ve Selçuklu kültürlerinin kesiştiği bir nokta haline getirmiştir.

 

Bu kültürel karışım, mimari tasarım fikirlerinde, inşaat malzemelerinde ve tekniklerinde, dekorasyon ayrıntılarında ve daha birçok unsuru içeren özgün bir mimari dilin oluşumuna neden olmuştur. Ani'deki mimari anıtlar, sürekli olarak değişen kentsel peyzajda üretilmiş ve daha sonra tüm Anadolu ve Kafkasya'ya yayılmıştır.

 

2016 yılında UNESCO Dünya Miras Listesi'ne kaydedilen Ani Arkeolojik Alanı, tarihi ve kültürel açıdan büyük bir öneme sahip bir yerdir. Bu sebeple, Ani'yi ziyaret ederek zengin tarihine şahit olabilir ve benzersiz mimari örnekleri keşfedebilirsiniz.

Afrodisias (Aydın) [2017]

Afrodisias (Aydın) [2017]

 

Ege turlarımızda gezdiğimiz Afrodisias, Türkiye'nin Aydın ilinde bulunan antik bir kenttir ve UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer almaktadır. Kent, MÖ 2. yüzyıldan MS 6. yüzyıla kadar Lidya, Pers, Roma ve Bizans gibi çeşitli medeniyetlerin etkisi altında kalmıştır.

 

Afrodisias, özellikle antik dönemde sanat, felsefe ve tıp alanlarında ünlüydü. Kentteki en önemli yapılar arasında dünyanın en iyi korunmuş antik stadyumlarından biri olan 30 bin kişi kapasiteli Stadyum, Agora, Tiyatro ve Sebasteion (imparator tapınağı) bulunmaktadır.

 

Ayrıca Afrodisias, Roma döneminin en iyi heykeltraşlarından bazılarının doğduğu ve çalıştığı yerdir. Kentte bulunan müze, Roma dönemi heykellerinin önemli bir koleksiyonuna sahiptir ve bu heykellerin bazıları Afrodisias'ta yapılmıştır.

 

Afrodisias, hem tarihi hem de sanatsal açıdan zengin bir geçmişe sahip olması nedeniyle ziyaretçiler için önemli bir turistik mekandır. Kent, sakin bir ortamda keşfedilebilir ve antik yapıların arasında yürüyerek antik Roma zamanlarına yolculuk yapabilirsiniz. Ayrıca, Afrodisias'ın çevresindeki dağlık manzara, doğal güzellikleri keşfetmek isteyenler için harika bir fırsattır.

 

Afrodisias, Türkiye'nin batısındaki diğer popüler turistik yerler olan Efes ve Pamukkale gibi yerlerle aynı bölgede yer almaktadır. Bu nedenle, bir gezi planınız varsa, Afrodisias'ı da ziyaret etmenizi öneririz.

Göbeklitepe Arkeolojik Alanı (Şanlıurfa) [2018]

Göbeklitepe Arkeolojik Alanı (Şanlıurfa) [2018]

 

Göbeklitepe Urfa turlarımızda gezdiğimiz Göbeklitepe Arkeolojik Alanı, Türkiye'nin güneydoğusunda yer alan Şanlıurfa ilinin sınırları içinde bulunan tarihi bir bölgedir. UNESCO tarafından 2018 yılında Dünya Mirası Listesi'ne alınmıştır.

 

Göbeklitepe, insanlık tarihinin en eski tapınaklarından biridir ve bugüne kadar bulunan en eski megalitik yapılar arasındadır. Yaklaşık 11 bin yıl önce, Neolitik dönemde inşa edilmiştir. Göbeklitepe, insanların toplu ibadet ettiği ve avcılıkla geçimlerini sağladığı döneme ait önemli bir bulgudur.

 

Alan, on iki daireden oluşan çevresel yapılar ve merkezi bir tapınak kompleksinden oluşmaktadır. Dairelerin her biri, taş sütunlardan oluşan devasa T şeklindeki yapıları içermektedir. Bu sütunlar, figüratif süslemelerle süslenmiştir ve bölgenin flora ve fauna temalarını işlemektedir.

 

Göbeklitepe, ziyaretçilerin keşfetmek için harika bir yerdir. Alan, arkeolojik kazıların yapıldığı açık hava müzesi olarak hizmet vermektedir. Ziyaretçiler, kazıların sürdüğü alanları gezebilir ve Neolitik dönemin insanlarının yaşam tarzı hakkında bilgi edinebilirler.

 

Göbeklitepe, insanlık tarihine ışık tutan önemli bir yapıdır ve ziyaret etmek için büyük bir cazibe merkezi haline gelmiştir. Eğer yolunuz Şanlıurfa'ya düşerse, Göbeklitepe'yi ziyaret etmek, tarihin en önemli anıtlarından birini keşfetmek için kaçırılmaması gereken bir fırsattır.

Arslantepe Arkeolojik Alanı (Malatya) [2021]

Arslantepe Arkeolojik Alanı (Malatya) [2021]

 

UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan Arslantepe Arkeolojik Alanı, Malatya'nın 7 km kuzeydoğusunda, Fırat Nehri'nin (Karakaya Baraj Gölü) batı kıyısı yakınındaki Orduzu Beldesi'nde bulunmaktadır. Arslantepe Höyüğü'nün kültür dolgusu 30 metre yüksekliğinde ve 4,5 hektarlık bir alana yayılmaktadır. Bu alan M.Ö. 6000 yıllarından M.S. 11. yüzyıla kadar yerleşim görmüş, M.S. 5-6. yüzyıllar arasında Roma köyü olarak kullanılmış ve daha sonra Bizans Nekropolü (mezarlık) olarak yerleşimini tamamlamıştır.

 

Arslantepe'de ilk kazılar, 1930'larda Louis Delaporte başkanlığında bir Fransız ekibi tarafından başlatılmış, 1961 yılından bu yana ise İtalya'daki Roma Sapienza Üniversitesi'nden bir ekip tarafından düzenli olarak sürdürülmüştür.

 

Höyükte yapılan kazılar sonucunda M.Ö. 3300-3000 yıllarına ait bir kerpiç saray, M.Ö.3600-3500'lere ait tapınak, iki bini aşkın mühür baskısı ve kaliteli metal eserler bulunmuştur. Elde edilen veriler, Arslantepe'nin aristokrasinin doğduğu ve ilk devlet şeklinin ortaya çıktığı resmi, dini ve kültürel bir merkez olduğunu göstermektedir.

 

Sarayın koridor duvarları, baskı motifleri ve duvar resimleriyle bezenmiştir. Binanın çeşitli bölümlerinde çok sayıda mühür baskısının bulunması, idari etkinliklerin yoğunluğunu ve birçok memurun çalıştığını ortaya koymaktadır. Arslantepe Höyüğü, Yakın Doğu'da ilk devlet toplumunun ortaya çıkışına istisnai biçimde tanıklık ederken, 4. binyıl Uruk uygarlığıyla ilişkili olmasına rağmen özgün mimari özellikler sergilemektedir.

Göreme Milli Parkı ve Kapadokya (Nevşehir) [1985]

Göreme Milli Parkı ve Kapadokya (Nevşehir) [1985]

 

Göreme Milli Parkı ve Kapadokya, Türkiye'nin merkezinde yer alan ve dünya çapında ün kazanmış doğal güzellikleri ve tarihi yerleriyle ünlü bir bölgedir. Bu bölge, UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer almaktadır ve turistler tarafından sıklıkla ziyaret edilmektedir.

 

Kapadokya'nın benzersiz coğrafyası, volkanik tüf kayalarıyla oluşan ilginç kaya oluşumlarına sahip vadileri, sıra dağları ve peri bacaları gibi doğal güzellikleri barındırır. Aynı zamanda, bölgedeki yer altı şehirleri, mağaralar, kiliseler ve manastırlar, antik tarihin ve Hristiyanlığın önemli miraslarıdır.

 

Göreme Milli Parkı, Kapadokya'nın en popüler turistik merkezlerinden biridir. Bölgenin ortasında yer alan Göreme Kasabası, çevresindeki tarihi yapılar ve doğal oluşumlarla birlikte görülmeye değer bir turistik yerdir. Göreme Açık Hava Müzesi, tarihi kiliseleri ve manastırları ile ünlüdür. Burada, Hristiyanlık öncesi dönemden kalma kaya kiliseleri, freskleri ve diğer tarihi kalıntılar da yer almaktadır.

 

Bir diğer popüler yer ise Ürgüp şehridir. Bu şehir, tarihi konakları, peri bacaları ve yeraltı şehirleriyle ünlüdür. Ayrıca, Kapadokya bölgesinde sıcak hava balonlarıyla yapılan turistik geziler, ziyaretçilere muhteşem manzaralar ve unutulmaz anılar sunmaktadır.

 

Sonuç olarak, Göreme Milli Parkı ve Kapadokya, Türkiye'nin en özel turistik yerlerinden biridir. Burada, tarihi miraslar, doğal güzellikler ve muhteşem manzaralarla dolu bir macera yaşayabilirsiniz. Her yıl milyonlarca turist tarafından ziyaret edilen bu yer, sizi de bekliyor!

Pamukkale-Hierapolis (Denizli) [1988]

Pamukkale-Hierapolis (Denizli) [1988]

 

Ege turlarımızda gezdiğimiz Pamukkale-Hierapolis, UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan eşsiz bir doğal ve tarihi güzellikler bölgesidir. Bu bölge, Türkiye'nin güneybatısındaki Denizli ilinin yaklaşık 20 km kuzeyinde yer almaktadır.

 

Pamukkale'nin beyaz traverten terasları, binlerce yıllık sıcak su kaynaklarından kaynaklanan mineral çökeltileri ile oluşmuştur. Burada yürürken, ayaklarınızın altındaki sıcak suların sesini duyabilir ve ayaklarınızı yıkayabilirsiniz. Ayrıca, travertenlerin tepesinde yürüyerek, muhteşem manzaraların keyfini çıkarabilirsiniz.

 

Pamukkale ile birlikte Hierapolis antik kenti de ziyaret edilebilecek yerlerden biridir. Bu antik kent, Romalılar tarafından kurulmuş ve Bizans dönemine kadar kullanılmıştır. Burada Roma tiyatrosu, Nekropol, Plutonium, Apollon Tapınağı ve birçok tarihi kalıntı görebilirsiniz.

 

Pamukkale-Hierapolis, doğal ve tarihi güzelliklerin mükemmel bir birleşimidir. Bu bölgeyi ziyaret ederek, doğanın ve tarihin muhteşem bir uyumunu keşfetme fırsatı bulabilirsiniz.

 

 

Türkiye'nin kültürel ve doğal mirasının önemli bir parçasını temsil eden ve her yıl hem yerli hem yabancı milyonlarca turistin ilgisini çeken bu önemli yerleri uzman rehberlerimiz ile gezmek ve bizimle keşfetmek için sizleri turlarımıza bekliyoruz!

 

 

Kaynakça

https://www.unesco.org.tr/

https://whc.unesco.org/en/next50/

https://www.ktb.gov.tr/