Macahel – Naçadirev Gölü
Yeşilin ortasına gitme ve huzur umudu ile başlamıştı yolculuğumuz. Öyle de oldu. Yeşilin dinginliğinin ve enerjisinin yaşadığı yere varmanın mutluluğu paha biçilemez. Araştırmalar, rotalar, programlar derken Düş Patikası’nın bize aradıklarımızı verdiğimizi gördük ve birlikte patikalarda adımladık.
Macahel, Türkiye'nin kuzeydoğusundaki Artvin ilinde bulunan nefes kesici güzellikte bir bölgedir. Çarpıcı doğal manzaralara, zengin biyolojik çeşitliliğe ve eşsiz kültürel geleneklere ev sahipliği yapan uzak ve bozulmamış bir alana yolculuk sizi bekliyor.
Bölge, yoğun ormanları, engebeli tepeleri ve Karadeniz'e dökülen kristal berraklığında dereleriyle etkileyicidir. Olağanüstü doğal güzelliği ve ekolojik çeşitliliği nedeniyle UNESCO tarafından belirlenmiş bir Biyosfer Rezervi olan Macahel Vadisi'ne de ev sahipliği yapmaktadır.
Naçadirev Gölü, karla kaplı dağlarla çevrili bu nefes kesen göl, şehir hayatının koşuşturmacasından kaçmak isteyenler için sakin ve huzurlu bir sığınak sunuyor. Yol boyunca büyüleyici manzara noktalarından geçerek, ormanın içinden geçen dolambaçlı bir yoldan gitmeniz gerekiyor. Doğal manzaralar ve şehir hayatından ferahlatıcı bir mola sağlayan temiz dağ havası ile yolculuk, varış noktasının kendisi kadar deneyimin bir parçasıdır. Göle çıkarken yolculuk yemyeşil ormanların içinden devam ediyor. 1800 mt üzerinde çıkıldığında dünya coğrafyasında değiştiği gibi burada da bitki örtüsü değişiyor ve makiye dönüyor. Yavaş yavaş yükseliyoruz. Önce bitki örtüsü değişiyor ağaçlar yerini otsu bitkiler ile kayalıklara bırakıyor. Bu arada manzara da değişiyor. Karlı dağlar, hırçın doğa ve Ağustos’ta bile esen hafif bir rüzgâr sizi üşütebiliyor. Aşıta geldiğimizde eski bir yayla evinin bulunduğu ve iki vadinin kesiştiği en üst noktada aracımızdan iniyoruz. İki yönlü manzara sizi bekliyor. Geldiğiniz yolun devam ederek inerseniz yol sizi yaylalardan geçerek Artvin’in başka bir bölgesine iniyorsunuz. Tabi biz araçla devam etmedik ve yürüyüşümüze başladık. Stabilize yoldan devam eden rota sonra patikaya dönüşüyor ve gölden sızan minik derenin kenarında sizi Göle ulaştırıyor.
Göle vardığınızda, güneş ışığında parıldayan kristal berraklığında sular tarafından karşılanacaksınız. Dinginlik ve huzur sizi beklemekte. Dağlarla çevrili göl, dinlendirici bir piknik yapmak veya öğleden sonra yüzmek için mükemmel bir zemin oluşturur. Burada erzaklarımızı yiyoruz. Ve su serin suda yüzüyoruz. Böyle dağ ve buzul göllerinde ben mutlaka yüzüyorum. Yine yüzdüm tabi.
Gölün etrafında dolanan ve çevredeki tepelere doğru uzanan ve muhteşem manzaralar sunan birkaç yürüyüş parkuru vardır. Biz rehberimiz ile bu patikalara da girdik. Ama isteyenler göl kenarında keyif yaptılar tabi. Göl çevresinde görülebilen ender türlere ait bitki örtüsü de sizi etkileyecek. Ben bol bol fotoğraf çektim.
Geceleme yapmak isterseniz göl kenarında kamp kurabilirsiniz. Bunlar, bütçenize ve tercihlerinize bağlı olarak temel kamp alanlarından daha lüks orman evlerine kadar uzanır. Bizim konaklamamız Macahel merkezde olduğu için otelimize döndük tabi. Dinlendikten sonra dönüşe geçtik. İnişte arabanın bizi bıraktığı yerden daha da aşağıya doğru patikadan devam ederek rotamızı tamamladık.
Macahel’in incisi Naçadirev Gölü, Türkiye'de günlük hayatın koşuşturmacasından sakin ve doğal bir kaçış sunan gizli bir mücevher olduğunu söylemem mümkün. Büyüleyici doğal güzelliği ve huzurlu atmosferi, Artvin bölgesine seyahat eden herkesin mutlaka ziyaret etmesini önermekteyim. Son olarak Macehel balına değinmezsem eksik bırakmış olurum. Bu bölgede geçim kaynağı açısından önemlidir ve Türkiye’de balcılığın zirve noktalarından biridir. Yollarınızın mutlaka Macahel’e çıkması dileğiyle…